köyün tozlu yollarına bakan bahçesinde başlamıştı aşk kokulu sabunlar ile insanlara dokunmaya. Bir bebek gibi saf ve temiz olmalıydı her biri, yorulmadan, sabırla… Çok zaman geldi geçti aradan her şey değişti hayatta, bir şey hiç değişmedi o zamandan bu zamana; Doğal Sabun…
Moralı ayşe Nine belindeki eteği kıvırmış
Moralı Ayşe Nine belindeki eteği kıvırmış bahçedeki kazanın yanında elinde tahta tokmağıyla karıştırıyor kazanı, Hediye Hanım yanında meraklı gözlerle, sessizce seyrediyor annesini, ne olduğuna anlam veremeden. İlk o gün duymuştu “mumun ışık, sabunun bereket” olduğunu. Nerden bilebilir ki yıllar sonra evine böyle bereket yağacağını. Sabun bir aşk, bir büyü gibiydi… Kim dokunsa ruhuna işliyor, dokunan onun bir parçası oluyor. Nesiller boyu miras gibi el değiştiriyor. Sahip olan için paha biçilemez bir miras.
tamamını doğal yağlardan ürettiği sabunla.
Bir kaşık zeytinyağında başladı hikayesi. Dualarla döktüğü sabun her derde deva olsun, kullanan huzur bulsun istedi. Eski alışkanlıkları yeniledi, yeni formül sabunları eskisine benzetti. Ama bir şey eksikti sanki, bir dokunuş, bir koku; buldu sonunda; sabunun doğal kokusu dolmalıydı her biri, huzur vermeliydi, aşk kokmalıydı…